27 Aralık 2010 Pazartesi

"Kelebek Etkisi" diye klişe bi başlık yazmiycam !

    Yoğun ısrar ve destek sonunda, kasım ayında "Bu 2 gün içinde artık bu defteri kesin yapicam" dedikten sonra, tam bir ay sonrasında tamamladım.
geriye birtek sayfalarını dikip, tutkallamak kaldı  . . . Umarım bu gece biter demek istiyorum fakat gerçekçi olalım, yarın sabahtan önce dikmeye başlayamiycam sayfalarını . . .

    Ama çarşambaya biter.. valla biter . . .
Çarşamba sabahı tam ve bitmiş bir kelebek defteri bekliyor olur sevgili F.'yi

Uzuuuun Bir Aradan Sonra

Yazdan beri verdiğim, aylaaaar süren aradan sonra yeniden "bişeyler bişeyler bişeyler" yapıyorum....
Yeni yılda yeni defterler ve yeni mobilyalar . . .

Teşekkürler M., tüm sevgin ve desteğinden ötürü . . .

18 Ekim 2010 Pazartesi

Love, Peace & Music

   The Doors ve hippi müzikleri eşliğinde bulduğum içimdeki minik hippie'nin dışa vurumu kuşkusuz daha başka bir şekilde olamazdı. Son zamanlardaki ruh halimin yansıması bu minik defter umarım yeni sahibini de mutlu eder.
    Bu seferki diğerlerinden bi nebze daha farklı yapıldı. Eskiden çizgi çizgi işlerken desenleri, bu seferkinde devamlılık sağlayıp boşluksuz işledim. Açıkçası ben böyle daha çok sevdim. Sanırım bundan sonra bu şekilde çalışıcam aksini istemediğiniz takdirde. . .


21 Temmuz 2010 Çarşamba

çepe çevre peçeteden çerçeveye

    Nisandan bu yana bayaa bir zaman geçmiş. hiçbirşey yapmadım değil tabi fakat post etmedim pek. gerek sınavlar gerek kişisel buhranlar . . .

    Caddede amaçsızca gezdiğim bi gün girdiğim bir mağzada bir peçete görüp "Aman Tanrım! bu peçete ile duvar kaplamak istiyorum" demiştim. :) :) :) evet belki biraz manasız çepe çevre peçete ile kaplamak bir odayı ama istediğim tam olarak da buydu. . . Baktım duvar büyük, kolonu kaplayıp diyip paketlerce almıştım :) tabii ki ne duvar ne kolon, hiçbirisi gerçekleşmedi ama bu gün hoş birşeye dönüştüler, mutlu oldum :)

    Benim için çok değerli bir arkadaşıma (belki de en değerli birkaç kişiden birisi) yaptığım çerçevede hayat buldular :) muhakkak ki daha detaylar üzerinde çalışabilirdim fakat istedim ki herşey o peçete olsun yalnızca. başka hiçbir detay ile dikkati ufacık da olsa çekmek istemedim başka yere. . .  ama bir dahaki çalışmam muhakkak ki daha gözalıcı olucak, hatta şimdiden bir kaç fikrim var yanı çerçevenin bir benzeri ile ilgili. ama şimdilik size bu kadar. uzun zaman sonra alıştıra alıştıra başlıyorum yeniden çalışmalara :)

Umarım hoş görünmüştür sizin de gözünüze :)

26 Nisan 2010 Pazartesi

eiffel kulesi inşaası bitti || oldukça romantik oldu gibi :)

    

          Talihsiz mimari denememin ardından, daha tutarlı, oldukça romantik bir Tour Eiffel yapmayı başardım . . . mükemmeliyete giden yolda elbette ki empirik öğrenme sürecine tabiiyiz :)
 Asıl hoş olanı ise, teslimattaki gecikmeme rağmen, sahibinin gerçekten de gözlerinin içi gülerek almış ve de beğenmiş olmasıydı :)
 Önünde Eiffel Kulesi olan defterin arkasında ise "J'aime Paris " yazısı işli . . .

3 Nisan 2010 Cumartesi

eiffel kulesi'ni yapıyorum || evet sanırım böyle diyebilirim . . .

  Yeni gelen bir siparişim için, Eiffel Kulesini yapmayı denedim ancak 2 gece uyumayıp yeni sınavdan çıkmış olmanın verdiği bir yaratıcılıkla Pisa Kulesi tarzı, sola eğik bir Eiffel Kulesi çıktı ortaya . . .  


   Mimar Sinan Edirne'deki Selimiye Camiini yaptıktan sonra onun tamamlanmış halini görmeye gelen muazzam kalabalığın içinden bi çocuk çıkıp
 " bunun minaresi yamuk" der. Kalabalıktan yükselen "kim bu kendini bilmez?" , "koskoca Mimar yamuk mu yapacak..."  laflarına aldırmayan Mimar Sinan çocuğa sorar: "Ne yöne eğik ?"
çocuk "sağa" der ve bunun üzerine Mimar Sinan kalfalarını çağırarak minareye bir halat bağlatır. sola doğru çekmelerini söyler . . .
çocuğa döner sorar: "Düzeldi mi şimdi?" 
" biraz daha" diye yanıt verir çocuk.
Mimar Sinan'ın başının bir hareketiyle kalfaları biraz daha sola çekerler ve çocuk "Şimdi düzeldi. " der.


Bu yıllar önce yine bir mimar olan babamın anlattığı bir hikayeydi. devamı var mıydı? özü neydi? hatırlamasam da, severim bu hikayeyi. hatırlayınca, sizle de paylaşayım dedim :)

1 Nisan 2010 Perşembe

25 Mart 2010 Perşembe

teşekkür kartım, ilk denemem



    Çok değerli bir tanıdığım, defter yaptığımı görmüş ve gittiği bir seyahatten bana şahane bir kitap getirip hediye etmişti.
dün onunla tekrar görüşmeye gittim. . . ben de bu nezaketinden ötürü teşekkür etmek amacıyla, aynı incelikle, kitaptan bir model yapıp hediye etmek istedim . . .
    Aslında öncesinde bir defter 
yapmıştım fakat verdiği kitaptan birşey yapmanın daha anlamlı ve hoş olacağını düşündüm ve ilk kartımı yapmaya başladım . . .


Tahmin ettiğimden daha el oyalayan birşeymiş. . . veya ben ilk denemem olduğu için belki de zamanı ayarlayamadım zira ofisine doğru yürürken, hala dikiyordum birşeyler . . . İstiklaleden koşar adımlarla yürürken elinde iğnesi ipliği kağıt dikmeye çalışan komik gözlüklü bir kız gördüyseniz, o bendim :)
   
 Aslında altındaki mantık oldukça kolaydı kartın. Elinizdeki kağıdı/kartonu 8'e katlayıp ortadaki 2 dilimi keserek yapılıyor. fakat zor olan bunu ince bir kağıtla değil de bir kartonla yapmak ve de bütün yazıları iple işlemek suretiyle yazmış olmamdı . . .  pazartesi günkü sınavımdan sonra daha basit bir versiyonuyla ve bu sefer küçük adımlarla ilerlemeye karar verdim . . .  bir anda bir 8 sayfalı kitapçık işlemek biraz fazla geldi bana :)


    Herhangi bir fikriniz varsa yeni kartın mesajı, teması ile ilgili, paylaşmaktan çekinmeyin, çok çok beğenirsem, yapıp size yollarım belki  ;p

22 Mart 2010 Pazartesi

herşey böyle başladı

    Aslında bütün amacım kendime bi günlük yapmaktı çünkü hiç aradığım gibi bi tane bulamıyordum . . . öyle düz defterlere de yazmak istemiyordum. hani benim günlüğüm ya, içi gibi dışı da beni yansıtsın istiyordum . . . ve işte herşey böyle başladı . . . önce gidip kağıtlar aldım, sonra ilk denemeler, ip örmeler filan . . .  ilk 6-7 defterimin ardından nihayet kendi defterimi yapabildim şubat biterken :)


bitirdiğim an ki haklı gururum . . . (ve biraz da şaşı)

   Gerçekten o kdr zevkle, keyifle, huzurla yazıyorum ki . . . veya bilemiyorum el emeği olduğundan mı böyle geliyor  . . .  saatlerce fotoğrafını çekmiştim bittiği andan itibaren, hani o derece mutlu olmuştum :)

   Üstündeki gül yaprakları düşüyorlar bazı bazı aslında, onlara bir çözüm bulmam lazım yakın zamanda . . .  şimdilik çantamda taşımıyor ve daha dikkatli kullanıyorum tabi bu sebeple . . .
    İçi içinse çok daha güzel planlarım var . . . yaşadıkça ve yazdıkça içi, dışından çok çok daha güzel (ve eğlenceli) olucak :)

minik not defteri

minik not defteri . . . minicik . . .
çok da güzel kokuyodu . . .
:)

ben böcük değilim !


ilk işleme denemem . . .
zarif bi desen çalışmak istedim, ortaya bu çıktı
renklerini beğeniyorum ama :)


  bir arkadaşımın "bana bişey yap, böcekli filan olabilir" demesi üzerine böcek yapmaya çalıştım.  Olmayınca da, bunu orda belirttim :) ama en sevdiklerimden birisi, bence çok sempatik oldu o böcek olmayan :)


.: sevgililer günü versiyonu :.




Sevgililer günü içi yaptığım bu defter, bir fotoğraf albümü . kişiye özel olarak içine yerleştirilen fotoğraflar, ve illüstrasyonlar şeklinde hazırlamıştım, tabi bu sebeple içinin nasıl olduğunu yayınlayamıyorum :)

el yapımı defter, ilk denemeler



    Ben her ne kdr düğmenin üstündekini erkek çocuk zannetmiş olsam da (saçları kısaa) elbise giydiği gerçeğini gözüme sokan bir grup arkadaşıma daha fazla karşı gelemiycem. . . 2. yaptığım defter ama ilkinden daha bi büyük yeri var bende :) ama o artık yeni sahibinde . . .


             6 yılın ardından yaptığım ilk ve en amatör defterim. . . dükkanlar ilkparalarını saklar gibi saklıyorum ben de bütün defter yapma malzemelerimin durduğu kutunun içinde . . .